Die off Sendromu Nedir?
Mantarlar, mayalar ve bakteriler gibi vücuttaki zararlı mikroorganizmalar vücuttan yok olmaya başladığında, hızla endotoksin adı verilen zararlı maddeleri kan dolaşımınıza salmaya başlarlar. Bağışıklık sistemi, bu ani endotoksin seline, tüm vücutta yaşanabilen enflamasyon ile sonuçlanan akut bir bağışıklık tepkisini tetikleyerek yanıt verir. Bu da die off (zararlı mikroorganizmaların vücuttan yok olması) semptomlarının kötüleşmesine ve yenilerinin gelişmesine yol açabilir.
Hazırlayan: Diyetisyen Damla Türkay
Die off Sendromuna Neden Olan Mekanizmalar Nelerdir?
Antibiyotik alarak veya düşük karbonhidratlı bir diyete başlayarak virüslerin, bakterilerin ve mantarların tedavisi die off sendromunu tetikleyebilir. Die off semptomları tipik olarak tedaviye başladıktan altı ila sekiz saat sonra ortaya çıkar ve siz diyete veya reçeteli ilaçlarınızı almaya devam ettikçe düzelir. (1)
Die off süreci üç farklı aşamaya ayrılır:
- Hücre ölümü
- Bağışıklık yanıtı
- Detoksifikasyon
1) Hücre Ölümü
Basitçe söylemek gerekirse, parazitler, bakteriler ve mayalar gibi patojenleri tedavi ettiğimizde ölmeye başlarlar. Bu "hücre ölümü", vücutta genellikle yeni veya artan semptomlarla sonuçlanan bir dizi reaksiyon başlatır. Ancak 'hücre ölümü' sürecinde tam olarak ne olur?
Faz 1 - Biyofilm yıkımı: Tek tek mikroorganizmalar GI yoluna yapıştığında ve bir tür koloni halinde bir araya toplandığında biyofilm oluşur. Biyofilm, içinde yaşayan bakteri, parazit veya mayalar için bir kalkan veya koruyucu bir yuva görevi görerek tespit edilmesini ve çıkarılmasını zorlaştırır. Bu koruyucu matrisi doğal biyofilm bozucu takviyeleri kullanarak parçaladığımızda, bireysel patojenleri bağırsak kanalına bırakabilir.
Faz 2 – Endotoksin (glikokonjugat) salınımı: Bakteriler için lipopolisakkaritler (LPS), parazitler glikolipidler ve mayalar için beta-glukanlar (örneğin candida). Farklı organizmaların hücre zarlarının her biri bozulmaya başladığında, bu glikokonjugatlar (toksinler) salınacak ve enflamatuar bir yanıtı tetikleyecektir.
2) Bağışıklık Tepkisi
Bu çeşitli glikokonjugatların tümü, ana organizmanın hücre duvarının tahrip edilmesinden sonra salındıklarında, pro-enflamatuar yanıtları tetikleyen toksinler olarak hareket eder. Temel olarak bağışıklık sisteminiz, etrafta dolaşan enfeksiyonlardan kaçınmak için bu toksinleri öldürmek ve vücudunuzdan temizlemek için fazla mesai yapmaya başlar. Özellikle LPS, aynı zamanda, yok edilme sırasında birçok insanın yaşadığı grip benzeri bakteri die off semptomlarını açıklayan, ateşi indükleyen bir maddedir. Enflamasyon, bağışıklık sisteminin doğal bir tepkisi ve enfeksiyonun üstesinden gelmek için gerekli olsa da kısa vadede, genellikle die off olarak tanımladığımız ağrı ve sızılar, deri döküntüleri, baş ağrıları gibi semptomlara yol açabilir.
3) Detoks
Tüm parçalanmış biyofilm ve salınan toksinlerin bir yere gitmesi gerekmektedir. Sağlıklı bir gastrointestinal sistem, güçlü bağırsak astarı ve düzenli bağırsak hareketleri ile bu toksinlerin çoğu kalın bağırsakta hareket eder ve dışkı yoluyla atılır. Bununla birlikte, bağırsak enfeksiyonu olan hastaların çoğunda sağlıklı bir GI yolu yoktur, bunun yerine "sızdıran bağırsak" dediğimiz durum vardır.
Sızdıran bir bağırsak, moleküllerin ve mikroorganizmaların bağırsak astarından kan dolaşımına geçmesine izin veren bir durum olan bağırsak aşırı geçirgenliği için basit bir terimdir. Aynı anda önemli miktarda patojen ve toksin salınımına sahip olduğunuzda bu sorunlu bir hale gelir. Bu toksinlerin bir kısmı bağırsak astarından sızarak kan dolaşımına girdiğinden, bağışıklık sisteminiz onlara saldırmaya devam edecek ve vücudunuza gönderilmeden önce, vücudunuzun atıklarını filtrelemeye yardımcı olan lenf sistemi ve karaciğer yoluyla onları vücudunuzdan temizlemeye çalışacaktır.
Bu, iyi işleyen detoks yolları mutlaka bir sorun olmak zorunda değildir, bu sistemler bunun için tasarlanmıştır ve sağlıklı insanlarda gayet iyi çalışabilir. Ne yazık ki, yıllarca kronik sindirim semptomlarından mustarip olan kişilerin çoğu için bu detoks yolları tıkanabilir veya yavaşlayabilir. Bu, vücudun bu toksinleri ortadan kaldırmak için mücadele ettiği ve vücutta yeniden dolaşıma girmesine izin verdiği anlamına gelir. Bu toksinleri yok edememe, bakteri, maya ve parazit die off semptomlarını daha belirgin hale getirebilir ve daha uzun sürebilir.
Die off sendromunun Semptomları Nelerdir?
Die off sendromu sırasında kan dolaşımınızda dolaşan toksinlerde bir artış olduğu için, bağışıklık sisteminiz bir enflamasyon durumuna girerek harekete geçer. Bu, süresi ve şiddeti değişen bir dizi die off semptomlarıyla sonuçlanır.
- Bilinç kararması (sisli beyin)
- Baş ağrısı
- Yorgunluk
- Karamsarlık ve sinirlilik
- Şişkinlik
- İshal veya kabızlık
- Eklem ağrısı
- Mide bulantısı
- Cilt sorunları
- Grip benzeri semptomlar
Detoks yollarınız bozulursa veya zaten yüksek bir toksik yükünüz varsa ve ölmekte olan mikroorganizmalar sisteminizi tetikliyorsa, die off semptomları yaşama olasılığınız daha yüksektir. Ayrıca patojenik veya fırsatçı mikroorganizmaların aşırı büyümesini çok hızlı bir şekilde temizliyor olabilirsiniz.
Die off Semptomlarını Nasıl Yönetebiliriz?
Die off semptomlarını etkili bir şekilde yönetmek, bunlara neden olan çeşitli mekanizmaların anlaşılmasını gerektirir. Hızlı bir özet olarak, die off semptomunun şiddetini etkileyen üç zor değişken şunlardır:
- Patojen hücre ölümünün miktarı ve hızı - bu, vücudunuzun yönetmesi gereken 'toksik yükün' boyutunu belirleyecektir.
- Bağışıklık sisteminizin ne kadar aktif olduğu ve dolayısıyla vücudunuzun oluşturduğu enflamasyonun miktarı.
- Detoks yollarınızın vücudunuzdaki toksinleri temizlemede ne kadar etkili olduğu.
Bu düşünceyle, die off semptomlarını en aza indirmek aşağıda daha ayrıntılı olarak tartışacağımız üç öğeye sahiptir:
- Eliminasyon diyeti ve takviyelerin kullanımı
- Enflamasyonu azaltmak - vücudun bağışıklık tepkisini sakinleştirmeye yardımcı olur.
- Detoks yollarını desteklemek - detoks organlarımız aracılığıyla vücuda toksinleri temizlemede yardımcı olmak.
Anti-İnflamatuar Gıdalar ve Takviyeler:
Vücudunuza doğal bir anti-enflamatuar destek vermek, enflamasyona bağlı die off semptomlarının şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Anti-eönflamatuar destekler şunları içerir:
> Omega-3 - kaliteli balık yağı takviyelerinden veya keten tohumu, chia tohumu, ceviz ve yağlı balık gibi gıda bazlı kaynaklardan.
> İltihap önleyici baharatlar - yemeğinize zerdeçal, zencefil ve tarçın eklemek veya bunları çaya eklemek kolay bir seçenektir.
> Yeşil yapraklı sebzelerden ve koyu renkli meyvelerden elde edilen antioksidanlar.
> Glutatyon, kuersetin ve C vitamini gibi ek takviyeler de gerektiğinde yardımcı olabilir. (2)
Hazırlayan: Diyetisyen Damla Türkay
- Bir seçim yapmanız sayfanın tamamının yenilenmesine neden olur.
- Bir seçim yapmak için boşluk tuşuna sonra ok tuşlarına basın.