Pulsating Leaf

Alkali Diyet Nedir?

Son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan ve popüler diyetler arasında olan alkali diyet tarihte ilk defa William Howard Hay tarafından ileri sürülmüştür. Bu diyeti genel olarak açıklayacak olursak; et, süt ve süt ürünlerini, yumurta, tam tahıl ve işlenmiş besinlerin tüketiminin azaltılmasını; sebze, meyve ve bakliyat tüketiminin artırılması olarak özetleyebiliriz. Bu tarz bir diyetle vücuttaki asidin azaltılması sonucunda, ağırlık kaybının ve optimal sağlığın geliştirileceği belirtilmektedir. Ağırlık kaybı ile ilgili kanıtlar oldukça az olmasına rağmen içerdiği besin ögeleri ile kemik ve böbrekler üzerine faydalı olabileceği düşünülmektedir.

Hazırlayan: Diyetisyen Damla Türkay

pH Kavramı: Asidlik-Baziklik (alkali) Göstergesi

Canlılar için dünyada yaşam uygun pH düzeyinlerine bağlıdır. İnsanlar için pH seviyesi kanda ortalama 7.4 alkali seviyesinde olmalıdır.

Vücudumuzdaki pH 1’den (en asidik) 14’e kadar (en alkali) derecelendirilmektedir. pH 7 seviyesi nörtal olarak adlandırılır. Kandaki optimal pH 7.2-7.4 aralığındadır, yani hafif nötden hafif alkali yönüne kayma eğilimi vardır.

Bu aralık asidik yönüne kayarsa (pH < 7) vücut aşırı asidi nötralize etmek için kandan mineralleri çeker. Kişilerin diyetleri yeteri kadar kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi asit tamponlayıcı mineralleri içermiyorsa bu mineraller kemik, karaciğer ve kalp gibi dokularının depolarından çekilir ve bu durum ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.

Günümüzde insanlar daha önceki yıllara göre magnezyum, potasyum ve liften fakir; doymuş yağ asidi, basit şeker, sodyum ve klordan daha zengin beslenmektedir. Diyette oluşan bu tür değişimler vücut pH’sının asidik yöne kaymasına sebep olup; metabolik asizdoza sebep olabilmektedir.

Alkali Diyet Nasıl Yapılır?

Alkali diyet listesi isteyenler ve alkali diyet listesi ile zayıflayanlar, asidik ve alkali besin nedir önce bunları bilmeleri gerekmektedir.

Asidik ve Alkali Besinler Nelerdir?

Alkali Besinler

Asidik Besinler

Sebzeler ve Bitkiler

Kızarmış Ürünler

Meyve

Süt ve Süt Ürünleri

Baklagiller

Alkol

Fındık ve diğer Tohumlar

Mayalı Ürünler

Yeşil Çay

İşlenmiş Ürünler

 

Fermente Gıdalar

 

Yapay Tatlandırıcılar

 

Çikolata

 

Kafein

 

Soda

 

  • Alkali diyette; şeker, tuz ve et tüketimi tamamen yasaklanmamakta, sadece miktarı azaltılmaktadır. Asit formundaki pestisit, antibiyotik ve hormonlara maruz kalan besinlerin yerine organik besinlerin tercih edilmesi gerekmektedir. Ancak bazı görüşlere göre besinlerin asit-alkali olarak ayrılmasının yanlış olduğu, domates, peynir altı suyu, turunçgiller gibi zayıf asidik olan bazı besinlerin vücutta alkali gibi metabolize edildiği söylenmektedir. Bu sebeple alkali diyet prensibi tüm asidik gıdaları diyetten çıkarmak yerine; miktarlarının azaltılması üzerine kurulmalıdır. (1)

    

Alkali diyet

Unutulmamalıdır ki!

  • Besinler idrarınızın pH'sını etkiler, ancak kanınızı etkilemez.
  • Kanınızın pH'ının sabit kalması sağlığınız için çok önemlidir.
  • Normal aralığın altına düşerse, hücreleriniz çalışmayı durdurur ve tedavi edilmezse çok çabuk bir şekilde hayati fonksiyonlarınızı kaybedersiniz.
  • Aslında, normal aralıkta küçük dalgalanmalar meydana gelebilse de, yiyeceklerin sağlıklı insanlarda kanın pH değerini değiştirmesi neredeyse imkansızdır.
  • Bununla birlikte, etki biraz değişken olsa da, yiyecekler idrarınızın pH değerini değiştirebilir.
  • İdrarınızdaki asitleri atmak, vücudunuzun kan pH'ını düzenlemesinin ana yollarından biridir.
  • Büyük bir biftek yerseniz, vücudunuz metabolik atıkları sisteminizden attığından, idrarınız birkaç saat sonra daha asidik olacaktır.
  • Bu nedenle, idrar pH'ı, genel vücut pH'ının ve genel sağlığın zayıf bir göstergesidir. Diyetiniz dışındaki faktörlerden de etkilenebilir. (2)

 

Alkali Diyetin Faydaları: alkali diyetin faydalı olduğu düşünülen hipotezler

1) Osteoporoz

Osteoporoz, kemik mineral içeriğinde azalma ile karakterize ilerleyici bir kemik hastalığıdır.

Özellikle menopoz sonrası kadınlar arasında yaygındır ve kırık riskini önemli ölçüde artırabilir.

Birçok alkali diyet savunucusu, sabit bir kan pH'sını korumak için vücudun, yenilen asit oluşturan gıdalardan gelen asitleri tamponlamak için kemiklerden kalsiyum gibi alkali mineralleri aldığına inanır.

Bu teoriye göre, standart Batı diyeti gibi asit oluşturan diyetler kemik mineral yoğunluğunda bir kayba neden olacaktır. Bu teori “osteoporozun asit-kül hipotezi” olarak bilinir.

Bununla birlikte, bu teori, asitleri uzaklaştırmak ve vücut pH'sını düzenlemek için temel olan böbreklerin işlevini göz ardı eder.

Böbrekler, kanıdaki asitleri nötralize eden ve vücudun kan pH'sını dengede kalmasını sağlayan bikarbonat iyonlarını üretir.

Daha doğru olma eğiliminde olan klinik araştırmalar, asit oluşturan diyetlerin vücuttaki kalsiyum seviyeleri üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı sonucuna varmıştır.

Bu diyetler, kalsiyum tutulmasını artırarak ve kas ve kemik onarımını uyaran IGF-1 hormonunu aktive ederek kemik sağlığını iyileştirir.

Bu nedenle, yüksek proteinli, asit oluşturan bir diyet muhtemelen daha iyi kemik sağlığıyla bağlantılıdır.

Kanıtlar karışık olsa da, çoğu araştırma asit oluşturan diyetlerin kemiklerinize zarar verdiği teorisini desteklememektedir. Asidik bir besin olan “protein” faydalı görünmektedir. (2)

                 

Osteoporoz

2) Kilo Verme

Birçok strateji, diyet insanların kilo vermesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak kilo kaybı, vücutta yakılan enerjiye kıyasla dışarıdan daha az kalori almaya bağlıdır. Yağ ve kalori bakımından daha düşük diyetler kilo kaybına yardımcı olabilir, ancak yalnızca bir kişi fiziksel olarak aktif kaldığında ve çeşitli sağlıklı bir diyet yediğinde bu kilo kaybı kalıcı olur.

Alkali diyetin kalorisi düşük olma eğilimindedir, bu nedenle insanların kilo vermesine yardımcı olabilir. (3)

      

Nasıl kilo veririm?

3) Kanser

Bu diyetin bazı savunucuları, kanseri iyileştirebileceğini veya kemoterapiyi destekleyebileceğini iddia etmektedir. Bu iddiaları destekleyen hiçbir bilimsel kanıt yoktur ve bu iddia üzerinde doğrudan testler yapan hiçbir çalışma bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, et tüketimini azaltmanın ve daha fazla meyve, sebze ve tam tahıl yemenin kanseri önleyebileceğini düşündürmektedir. (3)

4) Atalardan Kalma Diyetler ve Asitlik

Mevcut araştırmalar, özellikle ekvatordan uzakta yaşayan insanlar arasında, atalardan kalma diyetlerin yaklaşık yarısının asidik besinlerin oluşturduğunu gösteriyor. (2) Yani o zamanlarda alkali beslenme vardı ve atalarımız gibi bir beslenme şekli benimsemeliyiz teorisi de doğru bulunmamaktadır.

5) Böbrek Sağlığı

İdrar pH'sını yükseltmek bazı insanlar için sağlığı iyileştirebilir.

2017’de yapılan bir araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki insanların tipik diyeti çok asidiktir. Bu böbrekleri zorlayabilir. Böbrek hastalığı olan kişiler için daha düşük asitli bir diyet semptomları iyileştirebilir ve hatta hastalığın seyrini yavaşlatabilir.

Kronik böbrek hastalığı olan çoğu insan için belirli bir alkali diyeti izlemeye gerek yoktur. Bunun yerine, sadece süt, et ve peynir gibi proteinleri azaltmak yardımcı olabilir. (3)

   

Böbrek sağlığı

6) Kalp Hastalıkları

Alkali diyetler; yağ ve kaloriler bakımından düşük olma eğilimindedir, doğal olarak sağlıklı bir vücut ağırlığını teşvik eder ve kalp hastalığı risk faktörlerini düşürür. Ayrıca kırmızı ve işlenmiş etleri azaltarak, kalp hastalığına sebep olan besinleri diyetten uzaklaştırır.

Kalp hastalıkları

Sonuç:

Alkali diyet oldukça sağlıklıdır, işlenmiş ürünler ve abur cuburları kısıtlarken meyve, sebze ve sağlıklı bitkisel gıdaların yüksek alımını teşvik eder.

Bununla birlikte, alkalileştirici etkileri nedeniyle diyetin sağlığı iyileştirdiği fikri şüphelidir. Henüz bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmamıştır.

Bazı çalışmalar, popülasyonun çok küçük bir alt kümesinde olumlu etkiler olduğunu öne sürmektedir. Spesifik olarak, düşük proteinli alkalize edici bir diyet, kronik böbrek hastalığı olan kişilere faydalı olabilir.

Genel olarak alkali diyet sağlıklıdır çünkü tam tahıllı ve işlenmemiş gıdalara dayanır. Hiçbir güvenilir kanıt, pH seviyeleri ile ilgisi olduğunu göstermez. (2)


 

Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın